Kitap Bilgisi

Güncel Kitap Bilgileri Kitap Sitesi

bohem-palas’ta-casuslar-savasi

Bohem Palas’ta casuslar savaşı

1950’li yıllar. Gazeteci Güler G. , kuzeni ressam Sevim ve
dadısı Anberbu Kalfa ile birlikte yaz boyu kalmak için Marmara sahilinde bir
köşk tutarlar.  Yıllardır kimsenin
yaşamadığı, yıkık dökük, birçok odasının kullanılamadığı bu büyük köşkü çok
uygun bir fiyata kiralamışlardır. Çünkü köşk “perili” olarak bilinmekte ve
kimse içinde yaşamak istememektedir.

Güler ve Sevim bu dedikodulara aldırmaz. Aksine kirayı
ucuzlattığı ve meraklı insanları uzak tutacağı için bu hikayeler hoşlarına
gider. Cine, periye inanmazlar “Periler bizden korksun!” düşüncesindediler.
Çünkü kurnaz ev sahibinin düşüncesinin aksine köşkte sadece kendileri
kalmayacak, gazeteci, şair, müzisyen arkadaşları da onlara eşlik edecek, her
gün eğlencelerle geçecektir.

Şehir merkezine oldukça uzak bir mevkide yakınında sadece
bir ev bulunan köşke “Bohem Palas” adını verirler. Kira şözleşmesi imzalanıp ev
sahibi gidince diğer arkadaşları da köşke gelir.  Eğlenceli bir yazın onları beklediği
düşüncesindedirler. Ama daha evi temizlerken Bacı Kalfa Anberbu evde cinlerin,
perilerin olabileceğine dair işaretler görmeye başlar. Tuhaflıklar yaşanmaya
başlar. Şüpheli ayak izleri, bahçede dolaşan hayaletler, evin içinde duyulan
garip sesler zaten cinlere perilere inanmaya eğilimli olan Bacı Kalfa
Anberbu’yu korkutur ama meraklanıp araştırmasına da neden olur. Odasının
tavanından sarkıtılmış ilmek atılmış urganı görünce iyice paniğe kapılır.
Gecenin bir saati karısını sevgilisi ile birlikte basmak amacıyla gelen
Kemal’in öldürülmesi ile garip olaylar tepe noktasına ulaşacaktır.  Ama bu sadece bir başlangıçtır. Suçüstü
yakalanan hırsızlar, yeni cinayetler, gizemli Mısırlı ve Amerikalı davetsiz
misafirler derken işler iyice karmaşıklaşır. Güler G. ve Anberbu Kalfa, iki
amatör dedektif olarak bu olayların ardındaki gerçeği anlamaya ve katilleri
bulmaya azmeder. 

Özetlemeye çalıştığım Nihal Karamağaralı ve Vâ-Nû imzasıyla Akşam
gazetesinde 17 Mayıs 1952 – 4 Ağustos 1952 tarihleri arasında 78 sayı tefrika
edilen “Ummadık Taş Baş Yarar” adlı polisiye. İki yazarlı bu polisiye, “Ummadık
Taş Baş Yarar” 72 yıl sonra kitaplaştı. Sanat Kritik Yayınları’ndan çıkan
kitabı Müzehher Vâ-Nû hakkında tek akademik çalışmayı yapan Sinem Şahin yayına
hazırlamış. 

Nihal Karamağaralı Müzehher Vâ-Nû’nun müstear adı. 50 yılı
aşkın yazarlık yaşamında çoğu gazetelerde tefrika olarak kalan eserlerini bu
adla yayınlamış. Nihal annesinin ismi, Karamağaralı da babasının memleketi ve
soyadıymış. Müzehher Vâ-Nû’nun polisiyelerinin yanında tiyatro eserleri,
öyküleri ve çevirileri de var. Muhabirlik de yapmış, gazete ve dergilerin yazı
işleri kadrolarında bulunmuş. Bir yazı emekçisi.

Müzehher Vâ-Nû tam anlamıyla unutulmuş bir yazar. Edebiyat
tarihlerinde adı geçmiyor. Onu eşi Vâlâ Nureddin ve Nâzım Hikmet gibi yakın
dostlarıyla anılarından biliyoruz. Bu anılar 1987’de “Bir Dönemin Tanıklığı” (Cem
Yayınları) adıyla kitaplaşmıştı. Yahya Kemal, Halide Edip, Niyazi Berkes, Ruhi
Su, Kemal Tahir gibi önemli adlarla anıları var. Çok geniş bir entelektüel
çevresi olmuş. Yazar olarak varlığı bilinmemiş, kendisi de görünmek istememiş,
müstear adının arkasına gizlenmiş yani ancak tanıyanlar bilmiş.  Mektuplarından Nâzım Hikmet’in Müzehher Vâ-Nû’nun
romancılığını desteklediği, teşvik ettiği de biliniyor.

70 yıl sonra Müzehher Vâ-Nû’yü tanıyoruz. Müzehher Vâ-Nû ard
arda verdiği eserler veyarattığı kahramanlarla polisiyenin ilk kadın yazarı
sayılmalı değerlendirmelerine katılıyorum. Çok velut bir yazar olduğu kesin.
Üretkenliği ile, basın emekçiliği ile Suat Derviş’i anımsatıyor. Umarım
edebiyat ve yayıncılık tarihinde hak ettiği yeri bulacaktır.

Vâlâ Nurettin, Nâzım Hikmet’le dostluğu ve onun hakkında
yazdığı eserlerle tanıdığımız bir yazar ama eşi Müzehher Vâ-Nû gibi o da tam
bir yazı emekçisi. Şiirle başlamış, fıkralarıyla tanınmış, telif, tercüme ve
adapte hikâye ve romanlar, piyes ve skeçler gibi farklı türlerde pek çok eser
vermiş ama o da günümüzde yeterince tanınmıyor. 
Tuncay Birkan’ın derlediği ve Can Yayınları’ndan çıkan “Fikir ve Sanat
Âlemimize Bu Hürriyet Kâfi Değildir” ve “Asri Rüyalar, Fetiş Rejimler”
kitapları onu tanımak için ilk adım olabilir. Vâlâ Nurettin’in romanları da
yeniden okurla buluşmayı bekliyor.  Aşk,
macera, polisiye türlerinde zamanında popüler olmuş romanları ve onlarca
polisiye çevirisi var.

Sinem Şahin, yüksek lisans çalışması sırasında Müzehher
Vâ-Nû ‘nun Nihal Karamağaralı müstearıyla dördü kitaplaşmış, on beşi
gazetelerde tefrika roman olarak kalmış eserini bulmuş. Gazeteci, çevirmen Müzehher
Vâ-Nû, bu polisiyelerin bazılarını eşi Vâlâ Nurettin’le birlikte kaleme
almış. “Ummadık Taş Baş Yarar” da bu birlikte kaleme alınan
polisiyelerden. Güler G. ve Anberbu Kalfa’nın dört romanlık maceralarının ilki.
Yedi Sigara (1953), Hacı Kurye (1955) ve Perçemli Adam (1956) dörtlemenin diğer
romanları. Hepsi tefrika olarak gazetelerde kalmış. Sanıyorum onlar da
kitaplaşacak.

Doğrusu iki yazarlı kitaplar hep ilgimi çekmiştir. Nasıl bir
iş birliği yapılıyor, nasıl kaleme alınıyordu bu eserler?  Müzehher Vâ-Nû ve Vâlâ Nurettin iş birliğinde
de bunu merak ediyorum. Tabii kitapları aslında birinin yazdığı diğerinin
sadece imzasını koyduğu görüşü de var.  Vâlâ
Nurettin’in gazeteyle yaptığı anlaşma nedeniyle tefrika romanlar da yazması
gerektiği bu nedenle bu yola başvurduğu söyleniyor ama bu konuda bir kanıta
rastlamadım. Müzehher Vâ-Nû gibi Vâlâ Nurettin de polisiyeyi çok seviyor. İlk
polisiye kahraman sayılan Yılmaz Ali’yi de birlikte yaratmışlar. Erol Üyepazarcı’ya
göre ilk Türk polisiye tipi Cingöz Recai değil Yılmaz Ali’dir. Yılmaz Ali aynı
zamanda Türkiye’deki ilk polisiye sinema filmidir.

Polisiye diyorum ama “Ummadık Taş Baş Yarar”  II. Dünya Savaşı sonrası, Soğuk Savaş
döneminde geçen bir casus romanı, yani casusiye sayılabilir. Romanın gelişimi
içinde gizli servisler, casuslar arasında bir mücadeleye de tanık oluyoruz.
Üstelik olaylar Türkiye’de İstanbul’un adı verilmeyen bir sayfiyesinde
yaşanıyor. Olaylara Türk istihbaratı da katılıyor. Tempolu, hızla okunan bir
polisiye.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir